Yazarlar |
Dr. Öğr. Üyesi Dilek KELEŞ
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Bu çalışma, son dönemlerde gündemde olan yoksulluk nafakası tartışmalarında, çoğunlukla erkeklerle ilgili olarak ve onlar tarafından dile getirilen ‘nafaka mağduru’ söylemine odaklanmakta ve bu söylemi ‘yoksulluğun kadınlaşması’ kavramı üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Yoksulluk, en genel tanımıyla insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli kaynağa sahip olmamasıyken yoksulluğun kadınlaşması, yoksulluk döngüsüne yakalanan kadın ve erkekler arasındaki uçurum olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla temelde toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili olan kadın yoksulluğu, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel görünümleri açısından değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir sorundur. Yoksulluk nafakası ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan malî gücü oranında, süresiz olarak talep edebildiği nafaka türüdür. Türkiye’de yoksulluk nafakası çoğunlukla kadınlara verilen; bu nedenle de kadınlar üzerinden tartışılan bir konudur. Yoksulluğu yaşayan tarafın daha çok kadınlar olması bu durumun temel sebebiyken gerisinde ise ataerkil aile modeli ve cinsiyete dayalı iş bölümü yatmaktadır. Bu gerçek dikkate alındığında nafaka veren erkeklerin ortaya attığı ‘nafaka mağduru’ söylemi sorgulanır hale gelmektedir. Zira ‘mağdur’ söylemi bağlamsal olarak doğru bir niteleme olmadığı gibi toplumsal hayatın her alanında var olan toplumsal cinsiyet ayrımcılığı düşünüldüğünde gerçekği yansıtmadığı da açıktır. Buradan hareketle bu çalışmada, nafaka veren erkeklerle ilgili olarak dile getirilen ‘nafaka mağduru’ söylemi, toplumsal cinsiyete dayalı olarak ‘yoksulluğun kadınlaşması’ kavramı çerçevesinde analiz edilmektedir. Çalışmanın örneklemini, ‘Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu’nun Twitter hesabındaki paylaşımlar oluşturmaktadır. Çalışmaya veri sağlamak amacıyla hesabın Mayıs 2022 – Ocak 2023 dönemine ait 9 aylık paylaşımları incelenmiş; hesapta, toplam 2046 tweetin paylaşıldığı tespit edilmiştir. Toplanan bu veriler, söylem analizi yönetimiyle çözümlenmiştir. Yazılı ve sözlü ifadelerde kullanılan dilin incelenmesine yönelik bir yöntem olan söylem analizi, günlük ifadelerde ve ideolojilerin yeniden üretiminde önemli rol oynadığı için uygun veri analiz yöntemi olarak düşünülmüştür. Çalışma sonucunda; ‘nafaka mağduru’ olduğunu iddia eden kişilerin, bu iddialarını haklı gerekçelere dayandıramadığı görülmüştür. Bu çerçevede nafaka karşıtlarının, nafaka veren erkeklerle ilgili olarak dile getirdikleri ‘mağduriyet’ iddiasının, istatistiklerle desteklenmeden sunulduğunu, herhangi bir somut olay ya da uygulamaya dayandırılmadan dile getirildiğini ve bu konuda sadece kadınları suçlamakla yetinildiği söylemek mümkündür. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Mülkiye Dergisi |
Dergi ISSN | 1305-9971 |
Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 12-2023 |
Cilt No | 47 |
Sayı | 6 |