Yazarlar |
Prof. Dr. Ümüt AKAGÜNDÜZ
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Uygarlık tarihini yönlendiren önemli hastalıklardan birisi olan sıtma hala etkisini sürdürmektedir. İnsanın fiziki ve kültürel evrimini takip eden bu hastalık malaria, ovale, vivax ve falciparum adlı plasmodiumların anofeller aracılığıyla bulaştırılmasıyla yayılır. Nöbet şeklinde baş ağrısı, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal, sarılık ve yorgunlukla kendisini gösterip ilerleyen süreçte dalağın büyümesine ve önlem alınmazsa yırtılmasına neden olan sıtmanın tedavisi diğer pek çok hastalığa göre erken bir tarihte, 17. yüzyılda bulunmuştur. 19. yüzyılda yapılan çalışmalar hastalığın kontrol altına alınmasını sağlarken 20. yüzyılda hastalığın yayılmasını engellemek ve tedaviyi kolaylaştırmak bir hükümet politikasına dönüşmüştür. Avrupa'da geliştirilen yöntemler kısa bir süre içinde Osmanlı Devleti'ne de yansımış, böylece belgelerde, dergilerde, kitaplarda bu hastalığı tanıtan, ondan korunabilmek için ne tür önlemler alınabileceğini anlatan öneriler, tartışmalar açığa çıkmıştır. Sıtma ve Sıtmalı Yerlerde Çare (1910), Maraz-ı Merzaği: Sıtma (1913), Sıtma: Malarya (1914) adlı eserler bu hastalık hakkında detaylı bilgiler verirken zabıt ceridelerine 1909-1914 yılları arasında yansıyan tartışmalar ile 1916-1917 yılları arasında kaleme alınan hukuki mevzuatlar ne tür önlemler alınabileceğini belirginleştirmişti |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Kebikeç İnsan Bilimleri İçin Kaynak Araştırmaları Dergisi |
Dergi ISSN | 1300-2864 |
Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 05-2016 |
Sayı | 41 |
Sayfalar | 95 / 123 |