img
İnsan kaynaklı vajen laktik asit bakterilerinin bazı probiyotik özelliklerinin araştırılması
Tez Türü Doktora
Ülke Türkiye
Kurum/Üniversite Ahi Evran Üniversitesi
Enstitü Fen Bilimleri Enstitüsü
Anabilimdalı Biyoloji Ana Bilim Dalı
Tez Onay Yılı 2017
Öğrenci Adı ve Soyadı Esin KIRAY
Tez Danışmanı PROF. DR. ERGİN KARİPTAŞ
Türkçe Özet Bu çalışmada; Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran yaş aralığı 18-45 arasında değişen, menopoza girmemiş, herhangi bir doğum kontrol yöntemi ile korunmayan ve 3 ay süre içerisinde antibiyotik kullanmamış sağlıklı 60 kadının vajinal bölgelerinden sürüntü örnekleri alınarak izole edilmiş olan Laktik asit bakterileri (LAB) kullanılmıştır. 16S rDNA dizi analizine göre yapılan tanımlama sonucunda, seçilen 20 adet izolatdan 7 farklı tür elde edilmiştir. Çalışmamızda en sık görülen türü %25 oranla L. plantarum oluştururken, bu suşu %20 oranla L. rhamnosus ve L. paracasei, %15 oranla P. acidilacitici ve %5 oranla L. gasseri, L. acidophilus, L. crispatus ve Lactobacillus spp. suşları takip etmektedir. Tanımlanan suşların in vitro koşullarda çeşitli probiyotik özellikleri araştırılmıştır. Değişik pH koşullarında (2.0, 2.5 ve 3.0) asitliğe en dirençli suşlar P. acidilactici L6, L. rhamnosus L8, L. plantarum L9, P. acidophilus L11, L. rhamnosus L15 ve L. plantarum L18 olarak tespit edilmiştir. Yüksek safra tuzu konsantrasyonlarında (%0.3, %0.5 ve %1.0 ) L. plantarum L9, L. plantarum L16, L. plantarum L18, L. plantarum L19 ve L. plantarum L21 suşları canlılıklarını koruyabilmiştir. Suşların antimikrobiyal aktivitelerinde özellikle tedavide kullanılan antibiyotikler için yüksek dirençlilik düzeyleri tespit edilmiş olup gentamisin, tobramisin ve amikasin antibiyotiklerine karşı bütün suşların dirençli olduğu görülürken vankomisin ve teikoplanin antibiyotiklerine ise suşların %80'nin dirençli olduğu tespit edilmiştir. LAB'nin antagonistik aktivitelerini belirlemek için 19 farklı patojen mikroorganizmakullanılmış ve suşların genel olarak patojenlere karşı inhibitör etki gösterdiği belirlenmiştir. Suşların kolesterol asimilasyon kapasitelerinin belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmada en yüksek kolesterol asimilasyonu yapan suşların %39.65 oranla L. gasseri L10 ve L. paracasei L20 suşları olduğu tespit edilmiştir. Otogregasyon çalışmasında, 4. saatin sonunda L. plantarum L16 suşunun %85.2 oranla en yüksek otoagregasyon kapasitesine sahip olduğu görülmüştür. Koagregasyon çalışmasında ise E. coli ATCC 25922 ile en iyi koagregasyon yapan suşun %47.32 oran ile L. plantarum L9, C. albicans ATCC 10231 ile en iyi koagrege olan suşun da %52.05 oran ile L5 suşu olduğu belirlenmiştir. Vajinal LAB'nin HeLa (Human servikal kanser hücre hattı) ve Caco-2 (insan kolon karsinoma hücre hattı) kanser hücre hattı üzerindeki antiproliferatif etkisinin belirlediği çalışmada ise L. paracasei L1, L. rhamnosus L8, L. rhamnosus L12, L. rhamnosus L13 ve L. plantarum L19 suşlarının önemli bir antiproliferatif etki yarattığı gözlemlenmiştir. Sonuç olarak izole edilen suşların pek çoğunun probiyotik potansiyele sahip olduğu, özellikle L. plantarum L9 ve L16 suşlarının tek başına veya diğer Lactobacillus suşları ile birlikte oral ya da vajinal preparasyonların üretiminde kullanılabilecek olası adaylar olduğu düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Laktik asit bakterileri, vajinal mikroflora, probiyotik, HeLa, Caco-2
İlgilizce Özet In this study,the isolated Lactic acid bacteria (LAB) which were gathered by taking swab samples from the vaginal areas of 60 healthy women who applied to Kırşehir Ahi Evran University Training and Research Hospital, who were between the ages of 18 and 45, who did not go through menopause, who did not carry out birth control with any contraceptive method, and had not use antibiotics within 3 months were used. As a result of the identification that was done according to 16S rDNA sequence analysis, 7 different species were obtained from 20 selected isolates. In our study, L. plantarum was the most frequently seen species with the rate of %25, and this strain was followed by the strains of L. rhamnosus and L. paracasei with 20%, by P. acidilacitici with 15%, and by L. gasseri, L. acidophilus, L. crispatus and Lactobacillus spp. with %5. Various probiotic properties of the identified strains were investigated at in vitro conditions. At different pH conditions (2.0, 2.5 and 3.0), the strains that were resistant to the acidity at the highest level were identified as P. acidilactici L6, L. rhamnosus L8, L. plantarum L9, P. acidophilus L11, L. rhamnosus L15, and L. plantarum L18. L. plantarum L9, L. plantarum L16, L. plantarum L18, L. plantarum L19 and L. plantarum L21 strains were able to protect their vitality in high bile salt concentrations (0.3%, 0.5%, and 1.0%). High levels of resistance were determined in antimicrobial activities of strains, in particular for the antibiotics thatare used in therapy; and against gentamicin, tobramycin and amikacin antibiotics all strains were found to be resistant, while they were found to be 80% resistant to vancomycin and teicoplanin antibiotics. 19 different pathogenic microorganisms were used in order to determine antagonistic activities of LAB, and it was determined that strains generally have an inhibitory effect against pathogens. In the study that was carried out to determine the cholesterol assimilation capacities of the strains, it was determined that the strains that assimilate cholesterol in the highest rate were L. gasseri L10 and L. paracasei L20 strains with the rate of 39.65%. In the autoaggregation study, at the end of the 4th hour, L. plantarum L16 strain was found to have the highest autoaggregation capacity with the rate of 85.2%. In the coaggregation study, it was determined that the strain that makes the best coaggregation with E. coli ATCC 25922 was L. plantarum L9 with the rate of 47.32%, and the strain that makes the best coaggregation with C. albicans ATCC 10231 is the L5 strain with the rate of 52.05%. In the study that the antiproliferative effect of vaginal LAB on HeLa (human cervical cancer cell line) and Caco-2 (Human Colon Carcinoma Cell Line) cancer cell line was identified, it was observed that L. paracasei L1, L. rhamnosus L8, L. rhamnosus L12, L. rhamnosus L13 and L. plantarum L19 strains create an important antiproliferative effect. As a result, it is considered that most of the isolated strains have probiotic potential; and that, L. plantarum L9 and L16 strains, alone or in combination with other strains of Lactobacillus, are the potential candidates that can be used for the production of oral or vaginal preparations.Key Words: Lactic acid bacteria, vaginal microflora, probiotic, HeLa, Caco-2