img
Kronik plantar fasiitte lokal ozon enjeksiyonu mu dekstroz proloterapi enjeksiyonu mu hangisi daha üstün?: randomize kontrollü çalışma
Tez Türü Tıpta Uzmanlık
Ülke Türkiye
Kurum/Üniversite Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
Enstitü Tıp Fakültesi
Anabilimdalı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
Tez Onay Yılı 2024
Öğrenci Adı ve Soyadı Doğuş GÜMÜŞAY
Tez Danışmanı PROF. DR. FİGEN TUNCAY
Türkçe Özet Plantar fasiit (PF), etyolojisi net olmayan, multifaktöriyel bir patolojidir. İnflamasyon ve/veya dejenerasyon etyolojide suçlanmaktadır. Atletik bireylerde sık görülmekle birlikte fiziksel inaktif 40-60 yaş arası fazla kilolu kadınları da çoğunlukla etkilemektedir. PF, topuk ağrısı sebebiyle yürüyüşü bozmakta, sosyal ve iş yaşamını etkileyebilmektedir. Tanısı kliniktir. Ultrasound görüntüleme (USG) ile plantar fasya kalınlığının 4 mm üzerinde oluşu tanıyı desteklemektedir. Tedavide öncelikle konservatif yöntemler tercih edilmektedir. Konservatif tedavilere rağmen hastaların yaklaşık %30'u kronik hale gelmektedir. Dekstroz proloterapi ve lokal ozon enjeksiyonu son dönemlerde popüler hale gelen rejeneratif tedavi yöntemleridir. Bu çalışma kronik PF'de dekstroz proloterapi ve lokal ozon enjeksiyonunun birbirlerine ve kontrol grubuna üstünlüklerini karşılaştırmak için randomize tek kör kontrollü olarak tasarlanmıştır. Bildiğimiz kadarıyla kronik PF'de bu iki enjeksiyon yöntemini kıyaslayan bir çalışma bulunmamaktadır. Randomize edilen gruplardan; Grup 1'e haftalara göre sırasıyla 10, 15, 20 μg/ml dozda lokal ozon enjeksiyonu, Grup 2'ye %15 dekstroz proloterapi enjeksiyonu 0. , 2. ve 4. haftalarda 2'şer hafta arayla 3 kez USG eşliğinde plantar fasyaya yapıldı. Grup 1 ve 2'ye enjeksiyona ek olarak ev egzersiz programı verildi. Grup 3 kontrol grubu olarak tasarlandı. Enjeksiyon yapılmadı ve sadece ev egzersiz programı verildi. Hastalar 0. , 2. , 4. ve 12. haftalarda VAS-İ, VAS-A ve AFİ anketi ile değerlendirildi. USG ile plantar fasya kalınlığı 0. ve 12. haftada ölçüldü. Tedavi öncesinde (0. haftada) gruplar arasında VAS-İ, VAS-A, AFİ ağrı, AFİ yetersizlik, AFİ aktivite kısıtlılığı, AFİ total ve plantar fasya kalınlığı parametrelerinde fark saptanmadı (p>0.05). VAS-İ ve VAS-A'da azalma; Grup 1'de 2. haftada diğer gruplara göre istatistiksel anlamlıydı (p<0.05). Grup 2'de 12. haftada diğer gruplara göre istatiksel anlamlıydı (p<0.05). 4. haftada gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). AFİ ağrı skorunda azalma; Grup 1'de 2. haftada diğer gruplara göre istatistiksel anlamlıydı (p<0.05). 12. haftada Grup 1 ve 2'de Grup 3'e göre istatiksel anlamlıydı (p<0.05). Grup 1 ve Grup 2 arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). 4. haftada Grup 1 ve Grup 3 arasında istatistiksel anlamlı fark vardı (p<0.05). Fakat Grup 2 ve Grup 3 arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). AFİ yetersizlik skorunda azalma; tüm zamanlarda gruplar arası istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). AFİ aktivite kısıtlılığı skorunda azalma; 2. haftada Grup 1 ve Grup 2 arasında istatistiksel anlamlı fark vardı (p<0.05). 4. ve 12. haftalarda gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu (p>0.05). AFİ total skorunda azalma; 12. haftada Grup 1 ve 2'de Grup 3'e göre istatistiksel anlamlıydı (p<0.05). Grup 1 ve 2 arasında istatiksel anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). 2. ve 4. haftalarda gruplar arasında AFİ total skorunda istatistiksel anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). USG ile ölçülen plantar fasya kalınlığında azalma; Grup 2'de 12. haftada diğer gruplara göre istatistiksel anlamlıydı (p<0.05). Ayrıca Grup 1'de Grup 3'e göre istatistiksel anlamlıydı (p<0.05). Yan etki ve komplikasyon varlığı; gruplar arasında istatistiksel anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Sonuç olarak kronik PF'li hastalarda ağrı skorlarının azaltılmasında erken dönemde (2.hafta) lokal ozon enjeksiyonu proloterapi enjeksiyonuna göre üstünken, 12. haftada %15 dekstroz proloterapi enjeksiyonu lokal ozon enjeksiyonuna göre üstündür. Plantar fasya kalınlığının azaltılmasında %15 dekstroz proloterapi enjeksiyonu lokal ozon enjeksiyonuna göre üstündür. Fonksiyonellik artışında ise 12. haftada her iki grup arasında fark bulunmazken iki grup da kontrol grubuna göre üstündür. Her iki enjeksiyon yöntemi de kronik PF'de etkili ve güvenilirdir. Ancak lokal ozon ve proloterapi enjeksiyonlarının kronik PF'de uygulama şekli, sıklığı, doz ve enjeksiyon sayısı optimizasyonu için uzun dönem takiplerin olduğu randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
İlgilizce Özet Plantar fasciitis (PF) is a multifactorial pathology with unclear aetiology. Inflammation and/or degeneration have been blamed for the aetiology. Although it is common in athletic individuals, it also affects overweight women aged 40-60 years who are physically inactive. PF, impairs gait due to heel pain and may affect social and work life. The diagnosis is clinical. Ultrasonography (US) with a plantar fascia thickness of more than 4 mm supports the diagnosis. Conservative methods are primarily preferred in treatment. Despite conservative treatment, approximately %30 of patients become chronic. Dextrose prolotherapy and local ozone injection are recently popular regenerative treatment methods. This study was designed as a randomised single-blind controlled trial to compare the superiority of dextrose prolotherapy and local ozone injection to each other and to a control group in chronic PF. To our knowledge, there is no study comparing these two injection methods in chronic PF. Among the randomised groups; Group 1 received local ozone injection at doses of 10, 15, 20 μg/ml, and Group 2 received 15% dextrose prolotherapy injection into the plantar fascia 3 times with 2 weeks intervals at 0, 2, and 4 weeks, respectively, under USG guidance. Groups 1 and 2 were given home exercise programme in addition to injection. Group 3 was designed as a control group. Group 3 did not receive injection and only home exercise programme was given. Patients were evaluated with VAS-I, VAS-A and FFI questionnaire at 0, 2, 4 and 12 weeks. Plantar fascia thickness was measured by US at 0 and 12 weeks. Before treatment (at week 0), there was no difference between the groups in VAS-I, VAS-A, FFI pain, FFI disability, FFI activity limitation, FFI total and plantar fascia thickness parameters (p>0.05). The decrease in VAS-I and VAS-A was statistically significant in Group 1 compared to the other groups at week 2 (p<0.05). It was statistically significant in group 2 compared to the other groups at week 12 (p<0.05). At week 4, there was no statistically significant difference between the groups (p>0.05). The decrease in FFI pain score was statistically significant in Group 1 compared to the other groups at week 2 (p<0.05). At week 12, there was a statistically significant difference in Groups 1 and 2 compared to Group 3 (p<0.05). There was no statistically significant difference between Group 1 and Group 2 (p>0.05). At week 4, there was a statistically significant difference between Group 1 and Group 3 (p<0.05). However, there was no statistically significant difference between Group 2 and Group 3 (p>0.05). Decrease in FFI disability score; there was no statistically significant difference between the groups at all times (p>0.05). Decrease in FFI activity limitation score; there was a statistically significant difference between Group 1 and Group 2 at week 2 (p<0.05). At 4th and 12th weeks, there was no statistically significant difference between the groups (p>0.05). The decrease in FFI total score was statistically significant in Groups 1 and 2 compared to Group 3 at week 12 (p<0.05). There was no statistically significant difference between groups 1 and 2 (p>0.05). At the 2nd and 4th weeks, there was no statistically significant difference in FFI total score between the groups (p>0.05). The decrease in plantar fascia thickness measured by US was statistically significant in Group 2 compared to the other groups at 12 weeks (p<0.05). It was also statistically significant in Group 1 compared to Group 3 (p<0.05). The presence of side effects and complications; there was no statistically significant difference between the groups (p>0.05). As a result, local ozone injection is superior to prolotherapy injection in the early period (2nd week) in reducing pain scores in patients with chronic PF, while 15% dextrose prolotherapy injection is superior to local ozone injection in the 12th week. In the reduction of plantar fascia thickness, 15% dextrose prolotherapy injection is superior to local ozone injection. There was no difference between the two groups at week 12 in the increase of functionality, but both groups were superior to the control group. Both injection methods are effective and safe in chronic PF. However, randomised controlled trials with long-term follow-up are needed for the optimisation of the application method, frequency, dose and number of injections of local ozone and prolotherapy injections in chronic PF.