Proje Ekibi |
Doç. Dr. Işık ADAK ADIBELLİ
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Türkiye Projedeki Rolü: Yürütücü |
Proje Türü | Yükseköğretim Kurumları Tarafından Destekli Bilimsel Araştırma Projesi |
Proje No | FEF.E2.17.012 |
Proje Konusu | Kökenleri Demir çağına kadar inen Yunan Sanatı Doğu uygarlıklarının da etkisi ile Arkaik dönemle birlikte kendini göstermeye başlamıştır. Bu dönemin boyalı vazoları üzerindeki figürler ve heykeltıraşlık eserleri Demir Çağının şematik ve stilize uygulamalarının gelişme aşamasındaki örnekleri olarak karşımıza çıkar. Özellikle heykellerde sadece anatomik özelliklerin ve elbise kıvrımlarının gelişimi dönemin ilerleyişini belirler. Arkaik devir heykel sanatında karşımıza çıkan Kore (kız) ve Kuros (erkek) heykelleri oldukça genç görünümlüdürler. Dönemin ilerleyen aşamalarında ve sonlarında vazolar üzerinde görülen yaşı biraz daha ilerlemiş figürlerin yapımın da bir gelişim söz konusudur. Siyah figür tekniğinde boyanmış kaplarda özellikle Zeus gibi daha olgun tanrıların sakallı olarak gösterilmektedir. Kırmızı figür tekniğinin uygulanmaya başlaması ile birlikte hareket ve anlatım kabiliyeti artar ve kaplar üzerinde görülen yaşlı figürlerinin işlenişinde, saçların beyaza boyanması veya başın üst kısmının kel olması gibi, değişikler göze çarpar. Pers savaşlarının etkileri ile biçimlenen Klasik dönemle birlikte ise hem heykel sanatı hem de vazolar üzerinde görülen resim sanatı büyük bir gelişim geçirir. Figürlerin anatomik özellikleri ile birlikte yüz ifadeleri anlatılmak istenen olayın içinde hareketlerle uyumlu bir hale getirilir. Sahnelerde daha çok mitolojik olaylar işlenmektedir. Ve sahnelerin kahramanları daha çok idealize edilmiş tanrılar, yarı tanrı kahramanlar ve bunların yanı sıra yardımcı figürlerden oluşmaktadır. Özellikle büyük boyutlu heykeltıraşlık eserlerinde görülen en yaşlı figürler uzun sakalları ve heybetli cüsseleri ile gösterilen olgun tanrılardan oluşmaktadır. Vazolarda ise az da olsa belirgin bir şekilde yaşlı olduğu vurgulanan figürler sahnelerde işlenmeye başlar. Bunlar arasında yaşlılığın kişileştirildiği sahnelerde Herakles ve Geras'ın işlendiği örnekler dikkat çekicidir. Helenistik Devirde ise değişen sosyal ve siyasi yapı ile sanat anlayışında da değişiklikler görülür. Boyalı vazolar bu dönemde daha sade ve farklı bir anlayışla bezenirken heykel sanatı hem işleniş hem de hareket açısından daha abartılıdır. Ayrıca konu ve figürlerde de çeşitlilik artmıştır. Bu anlayış çerçevesinde idealize edilmiş tanrı ve yönetici heykellerinin yanı sıra realist etkide yapılmış filozof, hatip, şair, sporcu ve diğer sıradan insanların heykellerinin de yaygınlaştığını görürüz. Bunlar arasında çoğunlukla filozof heykellerinde, çökük yanaklar, derin kırışıklar ve sarkık adaleler gibi ölçülü yaşlılık özellikleri görülürken, günlük hayattan yaşlı ve fakir insanların aşırı ve düşkün halleri insanı rahatsız edici şekilde heykel sanatına yansımıştır. |
Proje Durumu | Tamamlandı |
Başlangıç Tarihi | 02-03-2017 |
Bitiş Tarihi | 29-12-2017 |